|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Idioms |
|
1 |
Deyim |
(biri/bir şey için) zemin hazırlamak |
pave the way (for someone or something) f.
|
|
Trampling over human rights today paves the way for conflict tomorrow.
Bugün insan haklarının çiğnenmesi yarın çatışmaya zemin hazırlar.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
öğrencileri iş piyasasına girmeye hazırlamak için tasarlanmış eğitim programı |
school-to-work transition i.
|
|
3 |
Genel |
şarabı içime hazırlamak için ısıtma ve tatlandırma |
mulling i.
|
|
4 |
Genel |
izleyiciyi daha sonraki bir olaya hazırlamak için oyuna kasıtlı eklenen sahne |
plant i.
|
|
5 |
Genel |
balığı kurutmak veya hazırlamak için kullanılan zemin, platform veya hazne |
flake i.
|
|
6 |
Genel |
bir şey için hazırlamak |
make ready for f.
|
|
7 |
Genel |
kendini bir şey için hazırlamak |
brace oneself for f.
|
|
8 |
Genel |
hazırlamak (bir şeyi biri için) |
mean for f.
|
|
9 |
Genel |
zemin hazırlamak (bir şey yapabilmek için) |
position oneself to do something f.
|
|
10 |
Genel |
yayalar için hazırlamak |
pedestrianize f.
|
|
11 |
Genel |
yayalar için hazırlamak |
pedestrianise f.
|
|
12 |
Genel |
şarabı içime hazırlamak için ısıtmak ve tatlandırmak |
mull f.
|
|
13 |
Genel |
hazırlamak (bir durum/grup veya kullanım için) |
gear f.
|
|
14 |
Genel |
faaliyet için hazırlamak |
unlimber f.
|
|
15 |
Genel |
(bir şeyi) belirli bir amaç için hazırlamak |
tew [obsolete] f.
|
|
16 |
Genel |
kürkünü şekillendirerek (hayvanı) sergileme için hazırlamak |
trim f.
|
|
17 |
Genel |
(mermeri) parlatmaya hazırlamak için kaba bir aşındırıcıyla pürüzsüzleştirmek |
grit f.
|
|
18 |
Genel |
baskı makinesinin üzerindeki ambalajlama kısmına daha güçlü baskı elde etmek için eklenen malzemeyi hazırlamak |
overlay f.
|
|
|
19 |
Genel |
(yolu, bölgeyi) başkaları için hazırlamak |
pioneer f.
|
|
20 |
Genel |
(yataklı vagonu) kullanım için hazırlamak |
park f.
|
|
21 |
Genel |
kullanıma hazırlamak için önceden şekil vermek |
preshape f.
|
|
22 |
Genel |
… için metin hazırlamak |
script f.
|
|
Phrasals |
|
23 |
Öbek Fiiller |
(atları, katırları, öküzleri) seyahat için hazırlamak |
catch up f.
|
|
24 |
Öbek Fiiller |
bir şeyler hazırlamak (yemek için vb) |
rustle something up f.
|
|
25 |
Öbek Fiiller |
birisini bir şeye (yarışma vb) hazırlamak/bir şey için (yarışma vb) yetiştirmek |
coach someone for something f.
|
|
26 |
Öbek Fiiller |
(yemek vb için) kolay bir şeyler hazırlamak |
rustle up something f.
|
|
27 |
Öbek Fiiller |
(yemek vb için) kolay bir şeyler hazırlamak |
rustle something up f.
|
|
28 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi izlemek ya da dinlemek için hazırlamak |
cue up f.
|
|
29 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi (biri/bir şey için) hazırlamak |
gear someone or something up (for someone or something) f.
|
|
30 |
Öbek Fiiller |
birini (bir şeye/bir şey için) hazırlamak |
get someone up (for something) f.
|
|
31 |
Öbek Fiiller |
(birini bir iş/pozisyon) için hazırlamak |
groom (someone) for (something) f.
|
|
32 |
Öbek Fiiller |
bir iş/pozisyon için hazırlamak |
groom for f.
|
|
33 |
Öbek Fiiller |
(biri/bir şey) için (bir şey/bir tuzak) hazırlamak |
lay (something) for (someone or something) f.
|
|
34 |
Öbek Fiiller |
çekim için hazırlamak/yerleştirmek |
pose for (someone or something) f.
|
|
35 |
Öbek Fiiller |
(birine/kendine bir şey) için zemin hazırlamak |
set (someone or oneself) up for (something) f.
|
|
36 |
Öbek Fiiller |
(bir şey) için hazırlamak |
train for (something) f.
|
|
Idioms |
|
37 |
Deyim |
kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği için bir şeyler hazırlamak |
fix (something) for breakfast/lunch/dinner f.
|
|
38 |
Deyim |
bir şey için ortamı hazırlamak |
lay the way open for f.
|
|
|
39 |
Deyim |
bir şey için ortamı hazırlamak |
open the way for something f.
|
|
40 |
Deyim |
bir şey için ortamı hazırlamak |
open the way to something f.
|
|
41 |
Deyim |
bir işin istediği gibi olması için uygun zemin hazırlamak |
grease the skids f.
|
|
42 |
Deyim |
bir şey için zemin hazırlamak |
prepare the ground for something f.
|
|
43 |
Deyim |
kendini bir şey yapmak için yavaş yavaş hazırlamak |
work your way around f.
|
|
44 |
Deyim |
(bir etkinlik vb için) giyinmek/kendini hazırlamak |
get oneself up f.
|
|
45 |
Deyim |
kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği için (bir şeyler) hazırlamak |
fix (something) for breakfast, lunch, dinner f.
|
|
46 |
Deyim |
birini (bir şeye/bir şey için) hazırlamak |
build someone up (for something) f.
|
|
47 |
Deyim |
(biri) için ortam hazırlamak |
open the way for (one) f.
|
|
48 |
Deyim |
(biri) için ortam hazırlamak |
open the way for somebody/something (to do something) f.
|
|
49 |
Deyim |
(biri/bir şey için) ortam hazırlamak |
pave the way (for someone or something) f.
|
|
50 |
Deyim |
(bir şey için) zemin hazırlamak |
prepare the way (for something) f.
|
|
Trade/Economic |
|
51 |
Ticaret/Ekonomi |
(ederinden fazla teklif alması için bir evi) pazarlayarak satışa hazırlamak |
stage f.
|
|
Law |
|
52 |
Hukuk |
(bir şey için) senet hazırlamak |
voucher f.
|
|
Industry |
|
53 |
Sanayi |
malzemeyi işleme hazırlamak için dövmek, delmek, kalıplamak veya kesmek |
blank f.
|
|
Technical |
|
54 |
Teknik |
cevherleri eritmeye hazırlamak için havasız ortamda ısıtma |
burning i.
|
|
55 |
Teknik |
kilit takarken kapıyı hazırlamak için kullanılan mastar |
lockset i.
|
|
56 |
Teknik |
kilit takarken kapıyı hazırlamak için kullanılan şablon |
lockset i.
|
|
57 |
Teknik |
cevher hazırlamak veya kömürden kayrak taşını ayırmak için kullanılan makine |
separator i.
|
|
58 |
Teknik |
(maden yataklarını) cevher çıkarılması için hazırlamak |
develop f.
|
|
Computer |
|
59 |
Bilgisayar |
web sitesi için şablon hazırlamak |
wireframe f.
|
|
60 |
Bilgisayar |
(nesneyi) çöp toplama adımı için hazırlamak |
finalize f.
|
|
61 |
Bilgisayar |
(nesneyi) çöp toplama adımı için hazırlamak |
finalise f.
|
|
Textile |
|
62 |
Tekstil |
yünü ince, tüylü ve yarı saydam katmanlar halinde taramak veya hazırlamak için kullanılan bir makine |
wool scribbler i.
|
|
63 |
Tekstil |
yünü ince, tüylü ve yarı saydam katmanlar halinde taramak veya hazırlamak için kullanılan makine |
woolen scribbler i.
|
|
Construction |
|
64 |
İnşaat |
çatı yapmak için saman hazırlamak |
yealm f.
|
|
Aeronautic |
|
65 |
Havacılık |
füzeyi uçuşa hazırlamak için gereken süre |
countdown i.
|
|
66 |
Havacılık |
uçağı inişe hazırlamak için (tekerlekleri) indirmek |
drop f.
|
|
Marine |
|
67 |
Denizcilik |
teknenin bağlantı yerlerini hazırlamak için kullanılan kancalı el aleti |
ravehook i.
|
|
68 |
Denizcilik |
gemiyi geri dönüş yolculuğuna hazırlamak için gereken zaman |
turnaround i.
|
|
69 |
Denizcilik |
gemiyi geri dönüş yolculuğuna hazırlamak için gereken zaman |
turnaround time i.
|
|
70 |
Denizcilik |
teknenin bağlantı yerlerini hazırlamak için kullanılan kancalı el aleti |
ripping iron i.
|
|
Medical |
|
71 |
Medikal |
radyofarmasötik hazırlamak için kit |
kit for radiopharmaceutical preparation i.
|
|
72 |
Medikal |
sistoüretrogram hazırlamak için yapılan radyografi |
cystourethrography i.
|
|
Biology |
|
73 |
Biyoloji |
(muhafaza ve inceleme için) numune hazırlamak |
set f.
|
|
74 |
Biyoloji |
(muhafaza ve inceleme için) örnek hazırlamak |
set f.
|
|
Botanic |
|
75 |
Botanik |
çivit otunu öğütüp hazırlamak için kullanılan değirmen |
woad mill i.
|
|
Agriculture |
|
76 |
Tarım |
toprağı ekime hazırlamak için karıştırma ya da sürme |
earth i.
|
|
Forestry |
|
77 |
Ormancılık |
düşen ağacın parçalanmasını önlemek için zemini hazırlamak |
bed f.
|
|
Education |
|
78 |
Eğitim |
öğrencileri daha yüksek düzeye ve büyük sorumluluklara hazırlamak için oluşturulmuş sınıf |
remove [brit] i.
|
|
|
Military |
|
79 |
Askeri |
duvarlarında saldıranlara ateş edilebilecek türden açıklıklar bırakarak yapıyı savunma için hazırlamak |
loophole f.
|
|
Sport |
|
80 |
Spor |
spor yapılacak yüzeyi katılımcılar için hazırlamak |
groom f.
|
|
Music |
|
81 |
Müzik |
orkestra için müzik hazırlamak |
orchestrate f.
|
|
Theatre |
|
82 |
Tiyatro |
(belirli bir sahne için) sahneyi hazırlamak |
set f.
|
|
83 |
Tiyatro |
(sahneyi) dramatik performans için hazırlamak |
set f.
|
|
Cinema |
|
84 |
Sinema |
(filmde bir kısım repliği) farklı diller konuşan izleyiciler için hazırlamak |
double f.
|
|
Printery |
|
85 |
Matbaa |
gazete sayfasını basım öncesinde hazırlamak ve taşımak için kullanılan iki tekerlekli kamyon |
turtle i.
|
|
Slang |
|
86 |
Argo |
uzun süreli depolama için hazırlamak |
pickle f.
|
|